Lamborghinibir zamanlar traktör şirketiydi.
Samsungbir mahalle bakkaldı.
LGbir yüz kremiydi.
IKEAbir kalemdi.
Desem inanır mısınız ?
Ne kadar garip geliyor kulağa değil mi ? “Nasıl yani ?” diyor insan ister istemez… Evet bu bilgiler gerçek. Ve buna benzer yine bir çok marka yönünü, yolunu değiştirmiş durumda.
Şu anki durumun, son durumun olmak zorunda değil. (O.Ö.)
Bu bir motivasyon konuşması yazısı değildir. Gerçek bilgiyi anlayıp vizyonu öyle çizmek gerekir mesajıdır. Bu sebeple, gerekirse vizyon çizerken bile çizdiğiniz vizyona bağlı kalmamalısınız.
Kalite Yönetim Sistemleri YGG denilen “Yönetimin Gözden Geçirmesi” konu başlığı altında en az yılda bir kez yönetimin toplanıp, gidişata bakıp geçen yılın verisini analiz etmesi, yorum yapmasını ve yeni yıla değerleri gerekiyorsa güncellemesini ister.
Otomotiv Kalite Yönetimi Sistemi IATF 16949 standardında da benzer maddeler, süreçlerin kalite kontrol aşamasında çalışılır. SPC (Statistical Process Control) SPC veya Türkçesi ile, İPK İstatistiksel Proses Kontrol 1924’te Bell Laboratuvarlarında icat edilmiş bir metottur. Ne işe yarar SPC ? Örnek; bir seri imalat yapılan makinede 1000 ürün işlenecekse, % 100 kontrol etme imkanınız yoksa belirli aralıklarla alınan verilerin alınması, analizi sonucu uygun grafik çatısı (Xbar – R Chart) altında prosesin nasıl bir yön izlediği hakkında bilgi verir. Yani hata çıkmadan önlem aldıracak bir sistemdir.
(Bakınız; IATF 16949 Standart maddeleri)
- 8.1.1 – Operasyonel Planlama ve Kontrol
- 8.5.1.1 – Üretim Süreçlerinin Kontrolü
- 9.1.1.1 – Prosesin İzlenmesi
- 9.1.1.2 – Prosesin İstatistiksel Araçlarla Değerlendirilmesi
Teknik bilgisinden sonra, konuya geri dönecek olursak teknik bilgisinden sonra, Ferruccio Lamborghini traktör yapıyordu, LG krem yapıp satıyordu, IKEA kurşun kalem satıyordu, Samsung ise mahalle bakkalıydı. Ve biz bugün onlara ne için hayranız ? Dünyanın en iyi arabalarını, en yaygın teknolojilerini, en akıllıca çözümlerini sunuyorlar çünkü. Ve hemen hemen hepimizin evinde bunlardan biri veya bir kaçı var.
Bunlara istinaden değişeme ayak direten batan firmalarda var değil mi ? Nokia, Kodak, Sega, Sanyo, Motorola…
“önemli olan vardığın yer değil, gittiğin yoldur”
demiyorum,
diyorum ki;
“Başlangıç önemli değil, gideceğin yer önemli.” (O.Ö.)
Demek ki neymiş ? Başlangıç noktan seni tanımlamaz. Yeter ki: Değişime ayak uydur, güçlü kal ve aşağıdaki maddeleri kişisel veya kurumsal olarak işleterek yoluna devam et.
- Her gün %1 bile olsa daha iyi ol. (Dilediğin bir KPI Hedef belirle ve uymaya çalış)
- Test et, öğren, tekrar dene, hatayı tekrarlama (PUKÖ uygula, Planla-Uygula-Kontrol Et-Önlem Al)
- Gideceğin hedefi belirle ve sadece yürü, karşılaştığın sorunları çöz ve koşmaya başla.
Eee neresinde bu değişim o zaman ? O da son madde ki,
- Periyodik hedefinin tutmadığı, risklerin azalmadığı, fırsatların olmadığı sürecini değiştir, ortamını değiş, işini değiş, iş kategorini değiş, yeniliklerin izini sür, çağa ayak uydur ve yeni bir vizyon belirle.
2024 bitti, 2025 için planın ne ?
Risk Fırsat analizini yaptın mı ?
YGG Yaptın mı ? (veya kişisel gözden geçirmeni yaptın mı ? )
Misyon değişiyor mu ?
Yeni Vizyon var mı ?
Unutma, değişirsen onun da risk fırsatına bak ve fizibiliteni çalış.
Yeni yılda, yıllanma ! Değiş, geliş, ilerle…
#misyon #vizyon #yolharitası #samsung #ikea #Lamborghini #lg #değişim #kys #teknoloji #eniyifirmalar #etkinkalite